Uşak, 15 Temmuz 1953 tarihinde çıkarılan 6129 Sayılı Kanunla il statüsüne kavuştu.
Uşak, 1851 yılında kaza merkezi olunca Ulubey’de nahiye haline getirilmişti. 15 Temmuz 1953 tarihinde kaza olmuş, aynı tarihe kadar Manisa’nın ilçesi olan Eşme ilçesi de (Güre, Sirge ve İnay bucaklarıyla birlikte), Uşak’a bağlanmıştır.
Uşak’ın il oluşu, şehrin ve bölgenin gelişmesinde önemli bir dönüm noktası oldu. İl olmanın ardından Uşak’ta çeşitli hizmetler ve yatırımlar gerçekleştirildi. Şehir, ulaşım, eğitim, sağlık ve sanayi alanlarında önemli gelişmeler kaydetti.
Uşak’ın il oluşu, şehrin halkı tarafından büyük sevinçle karşılandı. Şehir halkı, il olmanın kendileri için önemli bir kazanım olduğunu ifade etti.
Uşak’ın İl Oluşu İçin Çalışmalar Başladı
Uşak`ın İl Oluşu
15 Temmuz 1953 tarihine kadar Kütahya`nın ilçesi olan Uşak, kendisine bağlı Sivaslı, Ulubey, Banaz ve Karahallı bucaklarının ilçe haline getirildiği düzenlemeyle il olmuştur. Aynı tarihe kadar Manisa`nın ilçesi olan Eşme ilçesi de (Güre, Sirge ve İnay bucaklarıyla birlikte), Uşak`a bağlanmıştır. Bu yıldan sonra Kütahya ili Gediz ilçesinden 13 köy ve Altıntaş ilçesinden 3 köy; Manisa ili Selendi ilçesinden 1 köy ve Afyonkarahisar ili Sandıklı ilçesinden 1 köy Uşak`a bağlanmıştır.
Uşak Hakkında Yazılanlar
Bu tarih zenginliği dolayısıyla Uşak`ta Lidya, Frigya, Hellen, Roma, Selçuklu ve Osmanlı gibi birçok uygarlığın izleri görülebilmektedir. Uşak` la ilgili geçmişe ait bilgilerden birini, ünlü gezgin Katip Çelebi, Cihannüma isimli eserinde verir: Uşak, Kütahya’dan batıya bir merhale Murat Dağı yakınında, bir dere içinde kaleli bir kasaba, 150 adet köyü bulunan mamur bir kazadır. Kasabası geniş bir ovanın doğusuna düşüp köyleri o ovada bulunmaktadır. Seccade ve halısı meşhurdur. Bir diğer gezgin Evliya Çelebi ise Uşak halısı hakkında bilgiler verir. Seyahatname`de, Uşak halısının çok kıymetli olduğu ve değişik bölgelere ihraç edildiği yazılıdır. Evliya Çelebi Uşak`ta Rum ve Ermeniler`in kalabalık bir nüfusa sahip olduğundan da bahseder.
Tarih boyunca Uşak` ta Türklerle birlikte Rum ve Ermeniler dostluk içinde yaşamışlar. Wilhelm Von Bode ve Ernest Kühnej adlı iki Alman araştırmacı Uşak halıcılığına dair yaptıkları ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde birkaç basımı yapılan eserde; gerek Hollanda ve gerek İngiltere’deki yüksek sınıfa mensup ailelerin evlerinde 18. yüzyıldan kalma Uşak halılarının bütün odaları kaplamakta olduğundan bahsederler. Bugün de Berlin Bergama Müzesi`nde sergilenmekte olan 15. yüzyıla ait madalyon tipli büyük halı Uşak halılarının o dönemdeki değerine bir örnek teşkil eder.